Viele türkische Freunde haben mich darauf angesprochen: Warum ist es möglich, zum Ballermann zu fahren, nicht aber an den Bosporus? Ich halte die Aufrechterhaltung der Reisebeschränkung für die Türkei nicht für angemessen. Es gab eine harten Lockdown im Land, jetzt gibt es umfassende Hygienemaßnahmen, um den Tourismus im Land wieder anzukurbeln. In der Beliebtheit der Reiseziele liegt die Türkei bei den Deutschen auf Platz 3, der Wegfall der Reisebeschränkung vor dem 31. August würde Reisebüros und Pauschalreisenanbieter unterstützen.

Vielmehr bringt die Reisebeschränkung aber viele türkische Mitbürger*innen um ihren Aufenthalt in der Heimat, in dem sie meist nur einmal im Jahr ihrer Familien und andere Daheimgebliebene besuchen. Eine zweiwöchige Quarantäne nach dem Heimataufenthalt ist für die meisten nicht machbar. Und wir sollten nicht auf ihr Verständnis rechnen, wenn ehedem stark von der Pandemie geschüttelte Regionen wie selbstverständlich wieder als sichere Reiseziele gelten. Das habe ich in einem Brief an meinen Parteifreund und Außenminister Heiko Maas zum Ausdruck gebracht. Den Bericht dazu aus der Online Ausgabe der Hürriyet zitiere ich hier.

Kırcı’dan Maas’a mektup: 31 Ağustos’u geri çekin

Ekrem SAĞIR / HANNOVER

Haber Giriş: 15.07.2020 – 14:11,Son Güncelleme:15.07.2020 – 14:11

Alptekin Kırcı’dan Maas’a mektup: 31 Ağustos’u geri çekin

Almanya’nın Aşağı Saksonya Eyalet Parlamentosunda SPD Milletvekili Türkiye kökenli ve çifte vatandaşlığı bulunan Alptekin Kırcı Alman Dışişleri Bakanı’na mektup göndererek korona virüs nedeniyle Türkiye’ye olan kısıtlamaların gevşetilmesini istedi.

AŞAĞI Saksonya Eyalet parlamentosunda SPD’li Türkiye kökenli milletvekili Alptekin Kırcı, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’a gönderdiği mektupta korona virüs nedeniyle Türkiye’ye ve Türk vatandaşlarına yönelik yapılan uygulamanın gevşetilmesinde yarar olduğunu vurguladı. Kırcı “Sizinle temasa geçiyorum çünkü son birkaç gün içinde tüm Türkiye’nin korona risk alanı olarak değerlendirilmesi hakkında çok sayıda mektup ve kişisel soru aldım. Kendim Türkiye kökenli olduğum için Türk gruplarının birçok üyesinin yanında başka ulus vatandaşları da bana ulaşarak belirsizliklerin ve Türkiye’ye yönelik kısıtlamaların kaldırılmalarını istiyorlar. Buradaki gevşeme ve ülkemizde günlük yaşamda hissedilen neredeyse tam normallik göz önüne alındığında bu tutumdan sorumlu tutulabileceğinizi sanmıyorum. Özellikle Türkiye’nin uzun bir süredir katı bir kilitlenme ön gördüğü ve şimdi, kapsamlı hijyen ve ihtiyati önlemler ve klasik turistik bölgeler için kapsamlı bir düzenleme kataloğu ile koronanın daha da yayılmasına karşı koymak için ciddi çabaları var. Kaldı ki Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu yönde beyanları bulunmaktadır” dedi. Mağdur durumda olan vatandaşlar olduğunu dile getiren Kırcı, “Covid-19 virüsünün yarattığı bu gelişmenin vatandaşların isteği doğrultusunda düzenlendiğinde her iki ülke ticaretine de katkı sunacaktır. Birçok Türk arkadaşımın endişelerini ciddiye aldığımı ve onlara bir ses vermek istediğimi kesinlikle anlayacaksınız. Bu bakımdan, Türkiye’nin 31 Ağustos’tan önce bir risk alanı olarak sınıflandırmasının kaldırılmasının mümkün olup olmadığını veya böyle bir geri çekilme yerine geri dönenlerin hızlı testleri gibi alternatifleri düşünmenizi tavsiye ederim. Almanya’dan çok sayıda turistin de böyle bir düzenlemeyi memnuniyetle karşılayacağından eminim. Ne de olsa Türkiye, Almanya’nın üçüncü favori seyahat destinasyonu durumundadır” diye konuştu.